WRC2’yi kazanmak Oliver Solberg için net bir hedef, ancak bundan daha azı başarısızlık sayılır mı?

Dünyada çok az insanın gerçekten anlayabileceği bir durumda bulunuyor.

Bir yıl boyunca dünya çapında ralliye katılmak birçok kişi için ulaşılmaz bir hayal ve büyük bir ayrıcalık. Dışarıdan bakıldığında, bu hayatın herhangi bir dezavantajı olmadığı düşünülebilir.

Ancak bu hayalin perde arkasında yoğun bir çalışma ve büyük bir baskı var. Ne kadar başarılı olursanız olun, her hareketiniz mercek altına alınacak.

Oliver Solberg için ise başka bir alternatif yok gibi görünüyor. Kendisi defalarca dile getirdiği gibi ralli onun hayatı. Ancak belki de çoğu pilottan farklı olarak, 2025’te neredeyse bir çıkmazın içinde olacak. Çünkü yarıştığı seviye (WRC2), birçok kişi tarafından onun çoktan aşmış olduğu bir kategori olarak değerlendiriliyor.

Bu durumda, Solberg için 2025’te gerçek bir “zafer” nasıl tanımlanabilir? Şampiyonluğu kazansa bile, hak ettiği takdiri alabilecek mi? Yoksa WRC2’yi kazanması zaten en azından beklenen bir şey mi olacak?

Bu tür bir baskı, elit bir sporcu olmanın doğal bir parçası. Solberg de bir ralli pilotu olarak bunun farkında ve kabul ediyor.

Ancak unutulmaması gereken bir şey var: Ralli pilotları da nihayetinde birer insan. İsveçli pilot, kendi evinde üst üste üçüncü kez WRC2’yi kazandıktan sonra samimi bir röportaj verdi. O an, onun içinde bulunduğu psikolojik durumu düşünmeden edemedim. Onun yerinde olmanın ne kadar zor olabileceğini fark ettim.

Aslında Solberg için 2024 sezonu başlamadan önce bile senaryo belliydi: Kazanırsa kimse şaşırmayacak, çünkü zaten kazanması bekleniyordu. Kaybederse ise büyük bir hata yapmış gibi görülecekti.

Her sporcu, dışarıdan gelen beklenti ve baskıyı nasıl değerlendireceğini kendisi belirleyebilir. Ancak bu, içinde bulunulması hoş bir durum olduğu anlamına gelmiyor. Ne yaparsa yapsın, yaptığı işin takdir görmemesi fikri oldukça zorlayıcı.

“Kazanmak Söylemekten Daha Kolay Değil”

“Evet, kazanmak kesinlikle söylemesi kolay ama yapması çok daha zor, özellikle de yeni lastikler ve yeni otomobille,” diyor Solberg DirtFish’e verdiği röportajda. “Buna hemen adapte olmak kolay değil ama Monte Carlo’da ve burada araca hızlı alışmam, iyi bir tempoya ulaşmam gelecek için gerçekten umut verici ve olumlu.”

“Son iki rallide elde ettiğim sonuçlardan çok memnunum, gerçekten olumlu geçti.”

Safari Rallisi, Solberg’in Toyota ile WRC2’de nasıl bir sezon geçireceğinin daha iyi bir göstergesi olacak. Ancak bir Rally2 aracında daha kanıtlaması gereken ne kaldı?